Biz güzel yetiştik.
Güzel yetiştirildik. Hayatta
başarılı olmak için gerekenleri küçükken öğrettiler bize. O yetti.
Hala devam eder o etki üzerimizde.
Tabiiki anlaşmazlıklarımız oldu.
Aynı çatı altında farklı bireylerdik, farklı düşüncelere sahiptik. Ama aştık.
Mesela;
Biri, diğerinin fikrine saygı duymadıysa, şiddete
başvurulmazdı. Görüşlerini benimsemedik
diye canımızı yakmadılar. Biber
ağzımızla bile temas etmedi, değil gözümüzle.
Rahmetli babam alkol alırdı.
Saat 22:00’den sonra aldığı alkolün bize bir zararı olmazdı. Öncesinde aldığının da olmazdı zaten. Kendine olur zararı. Biz de “aman babam içiyor, büyüdüğümde
muhakkak içmem lazım” demedik hiç.
Benim babaannem Rus, anneannem Arnavut. Farklılıkları tanıyarak büyüdük, farklı din,
mezhep ve ülkeden çok arkadaşım oldu, hala da en sevdiklerimin başında gelir
bir kaçı. Ailem bana hiçbir zaman onlar “farklı”
demedi. Onların insan olduğunu bildik
biz. Buydu önemli olan.
Fazlasını istememeyi öğrendik. Mesela bir gün annemin aldığı dondurma bana
az geldi. Mızmızlanmaya başladım
yerken. Bir kez uyardı, iki kez uyardı,
üçüncüde elimdeki dondurmayı alıp çöpe attı.
Ne kadar ağladıysam da almadı yenisini.
Elimdekiyle yetinmemiştim çünkü, haklıydı. Hala biliriz bunu biz. Bişeylere sahip olurken, bir başka şeye sahip
olmak adına, dürüst olduğumuzu bağırırken, hak yemeyiz. Bizimkiler, haksız sahip olduklarımızı
korumadılar hiç. Haksız olduğumuzda arkamızda
durmadılar. Haksızdık ve bunun
bilincinde olduk.
Birinin odasına girerken, önce kapıyı çalar ve odadakinin “gel”
demesini bekleriz. Özelidir onun odası. Odasına bile müdahale etmeyiz, kaldı ki kaç
çocuk yapılacağını ve bunun nasıl doğacağına karar verelim. Bize ne!
Okuldayken kızlı erkekli buluştuk. Hepsi kardeşimizdi bizim. Öyle büyüdük.
Telefonda, kim annesiyle, babasıyla konuşsa, diğerleri selam
söylerdi. Amcaları, teyzeleriydi çünkü
telefonun ucundakiler.
Biz gerekli eğitimi küçükken aldık. Saygıyı, sevmenin değerini, korkmamayı, kaçmamayı
ve özelin değerini bilerek yetiştik.
Fazlasına tahammülümüz yok.
Birinin bizi uzaktan kumanda ile yönetmesine, bizim adımıza karar
vermesine de ihtiyacımız yok.
Hele şu saatten sonra hiç yok. Zaten gerekte yok. Hepimiz aile isek, saygı ile beraber
olabiliriz. Sevgi ile sorunların
üstesinden geliriz. Özel hayatın, farklı
düşüncelerin kabullendiği, hoşgörünün dümenimiz olduğu güzel günlere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder