Tüm tanıdıklarımdan duyduğum ortak yegane cümledir “Ama sen farklısın, hemen muhabbet etmeye
başlayıp kaynaşabiliyorsun. Çok
neşelisin, hep gülüyorsun” . Evet, aynen
öyleyimdir. “Peki nasıl
yapabiliyorsun?” sorusu gelir arkadan.
Basit. Canımın istediklerine
kulak veririm sadece. Ancak kendi
isteklerime hizmet ettiğimde mutlu olurum çünkü. Bu kadar basittir bakış açım. Kendi hayatımda yönetmen, senarist, başrol
oyunculuğu görevlerini başkalarına verip, kendi romanımda figüranlığa boyun
eğdiğim sürece mutlu olamam. Canımın
istediğini yapabildikçe bağımsız ve güçlü olabilirim. Tek seferi olan bu yolculukta istediğim
duraklarda inebilirim. Var olmak için
denemek gerekir bilirim. Yeni şeyler tecrübe
ettikçe var olabilirim, gülebilirim.
Yenilendikçe. Çünkü yenilenmek
güzeldir. Yeni insanlar tanımak ise bir
harika. Başkaları konuştuğunda yeni
şeyler öğrenirim. Çünkü bilirim ki, ben
kendimi anlattığım sürece sadece beynimdekileri tekrar ederim.
Mesela sınırsız, eğlenceli ve özgür olabilmek güzeldir bence. Gittiğim restaurantlarda yemek yapabilmek,
sahilde bakla falı bakan kadına dönüp, hadi gel sende kahve iç bende sana kahve falı bakayım demek samimi
gelir bana. Çoğu kişi yadırgar bunları
belki ama, beni gerçekten tanıyanlar bunlara yabancı değildir. Benim için yenilenmek, saçını başını
değiştirmek, yeni kıyafetlerinle ortalıkta salınmak değildir. Yeri gelir bir tek cümle duyar ve yenilenirim
ben. Bu cümleyi kimden duyacağımı
kestiremem, işte o yüzden yepyeni insanları katarım hayatıma. En iyi bildiğim şey, tek bir mumun binlerce
mum yakabilecek güçte olduğudur.
Yanılırım elbette arada sırada. Yanılmak büyümektir. Büyümek olgunlaşmak,olgunlaşmaksa mutlu
olmaktır. Hayatımı en basite indirgenmiş
şekilde yaşarım, severim, sevinirim,
mutlu olurum. Sinir de olurum
elbette. Mesela, beni ben yapan
hareketlerimi değiştirmeye çalışanlara ayrı bir sinir olurum. Dünyaya at gözlüğü eşliğinde gelmiş ve bunu
gururla en kıymetli aksesuarıymış gibi taşıyıp, başkalarına “diğer” muamelesi
yapanlara sinir olurum. Zıt kutuplar çekmez
beni. İnsanım ben derim, mıknatıs
değil. Kalbim dümenimdir. Hayat felsem ise yanıltma. Yanılabilirim ama yanıltmamaya özel özen
gösteririm. İşte o zaman sevildiğimi en
yoğun şekilde hissederim. Hissettikçe
yaşar, yaşadıkça yeni insanlarla tanışır, tanıştıkça yenilenir, yenilendikçe
mutlu olurum.
Kendi içinde kendi mutluluk döngünü kurduğun anda tebrikler,
artık sende mutlusundur.
Yaşadığın an’da mutlu ol.
O an senin hayatın…
Sevgiyle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder